Özel eğitim merkezlerini diğer eğitim kurumlarından ayıran en büyük özellikleri; uygun eğitimci portföyü ve bireye özgün uygun eğitimin verilmesidir. Böylece programa sadık bir şekilde sık sık öğrencinin son durumu kontrol edilir.
Özel olarak yetiştirilmiş personel ile öncelikle üniversitelerin özel eğitim bölümlerinden mezun olmuş personel ifade edilmektedir. Ancak özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin eğitiminde sadece özel eğitim öğretmenlerinin çabaları yeterli olmamaktadır. Öğrencinin gereksinimine göre farklı uzmanlık alanlarına da ihtiyaç duyulabilir.
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinin 59. maddesine göre “Özel eğitim kurumlarında çocuk gelişimi ve eğitimcisi, dil ve konuşma terapisti, ergoterapist, fizyoterapist, sosyal çalışmacı ve ihtiyaç duyulması halinde diğer mesleklerden de personel ihtiyaca göre atanabilir veya diğer kurum ve kuruluşlar ile iş birliği yapılabilir”.
Özel eğitime gereksinimi olan bireyin gereksinimlerine göre hizmet sunan uzmanların iş birliği içerisinde çalışması verilen eğitimin verimli olabilmesi açısından oldukça önemlidir.
Tanımda geçen uygun ortamlarda sürdürülen eğitim ile özel eğitime gereksinimi olan öğrencinin en az kısıtlayıcı ortam ilkesine göre yerleştirilmesini ifade edilmektedir. En az kısıtlayıcı eğitim ortamı, öğrencinin akranlarıyla olabildiğince bir arada olduğu ve en üst düzeyde eğitim aldığı ortam anlamına gelmektedir.
Bolluca ailesi olarak biliyoruz ki her çocuğumuz ve bireyimiz kendine özgüdür. Bu biriciklik ilkesinden yola çıkarak eğitim müfredatını bireye özgün hazırlıyoruz ve uyguluyoruz.
.
.
.
\”İyi Eğitim Almak Her Çocuğun Hakkı\”
www.bollucaozelegitim.com.tr
0531 703 10 13