DİSKALKULİ GÜÇLÜĞÜ YAŞAYAN ÇOCUKLARDA ÖZEL EĞİTİM

Öğrenme Güçlüğünün çeşitlerinden biri olan diskalkuli genel adıyla matematik öğreniminde yaşanan güçlüklerdir. Öğrenme güçlüğü yaşayan birey ve çocuklarımızda zihinsel gelişim süreçleri sosyal ve kültürel etkenlerden etkilenmektedir. Bu etki ile öğrenimi kolaylaştırmak sosyal ve kültürel etkenlerin gelişimi ile bağlantılıdır.

Diskalkuli güçlüğü yaşayan birey ve çocuklarımızda özel eğitim desteği duyum, zihinsel faaliyet ve fiziksel öğrenme işlemlerinin üzerinde durulmalıdır. Özel eğitim desteği zihinsel faaliyetlerin, odaklanma, analiz, sentez, canlandırma, bir işlemin iki yönlü çözümü, akıl yürütme, sınıflandırma, soyut ve somut işlemlerin gelişimi, genelleme gibi faaliyetlerin sunuluş yöntemi ve varlığını gerektirir. Öğretmen çocukların matematiksel düşünmeyi araştırması, matematiksel işlemleri sorgulaması ve onlarla etkileşimde bulunması için uyarıcı bir çevre sağlamakla görevlidir. Bu çevre içselleştirerek öğrenimin merkezi olmalıdır.

Bolluca Özel Eğitim Rehabilitasyon Merkezi içselleştirerek öğrenimin sunulmasında etkin rol oynamaktadır. Çocuk ilk başta bir işi veya görevi yetişkin yardımı ile çözmeye çalışır. Zamanla bu görevi kendi başına yapmaya başlar yani içselleştirir. Eğitimin başında bir yetişkin veya daha bilgili yaşıt çocuğa yol göstericiyken, sürecin sonunda çocuk kendi eylemlerini denetleyebilecek hale gelir.

Çocuğumuzun böylece dışsal ve toplumsal etkinlikleri de içselleştirir. Öğrenme üç aşama da gerçekleşir; nasıl yapılacağını öğrenme, kendi kendine öğrenme ve akıl yürütmenin nasıl yapılacağını öğrenmedir. Dolayısıyla dışsal işlemler çocuğun bilgiyi içselleştirmesine yardımcı olmaktadır. Bu sürecin varlığı montessori, su bardağı gibi teknik verilerin yardımıyla olur. Bu tekniklerin sunuluşu kuruluşumuzda eğitim almış uzmanların desteği ile gerçekleşmektedir.

-Aynı zamanda çocuk günlük işlerde kullanılan basit matematik işlemleri yaparken zorlanabilir ve bu durum çocuğun hayatında kısıtlayıcı olabilir.

Bolluca Disleksi Merkezi

-Matematik beceri bozukluğu diğer akademik beceri bozuklukları ile birlikte görülebilir. 
-Zeka düzeyi iyi olan çocuklarda ilkokul 4 ve 5. sınıf düzeyinde daha karmaşık problem ve işlemlerin öğrenilmesiyle sorun açığa çıkabilir. 

-Bu çocuklar zeka düzeylerinin ve yaşlarından beklenenin belirgin derecede altında matematik yeteneğinin bulunması ile dikkat çekerler. 
-Genellikle ilkokul 1 yada 2. sınıfta matematik kavramlarını anlama ve öğrenmedeki zorluk belirgin hale gelir. 
-Türkçe ve sosyal dersleri ile kıyaslandığında matematikteki başarının oldukça düşük olduğu görülür. 
-Matematik becerideki yetersizlik başta matematik dersi olmak üzere matematik kavram ve işlemlerinin kullanıldığı fen dersleri gibi diğer derslerde başarısızlık oluşturur.

Matematik beceri bozukluğu olan çocukların zorlandıkları alanlar şunlardır: 

– Matematik terim, sembol ve işaretleri kavrama güçlüğü 
– Sayı saymayı öğrenmede güçlük 
– Dört işlemi kavramada güçlük 
– Geometrik şekil ve sembolleri anlamada güçlük 
– Problem çözme güçlüğü 

Matematik beceri bozukluğu için birebir eğitim alınması, çocukların bu konudaki zorluklarını aşmasında çok yardımcı olmaktadır.

Özel öğrenme Bozukluğu / Disleksi konusu çeşitli ülkelerde yüzyılı aşkın zamandır araştırılıp irdeleniyor.Ancak ülkemizde hala gerek sağlık , gerekse eğitim alanında yeterince tanınmıyor .

Bu nedenle öğrenme güçlüğü çeken çocuklar ve gençler, eğitim sırasında anlaşılmıyor , kabul görmüyor , başaramıyorlar ve örseleniyorlar. Özel öğrenme güçlüğü çekenler , özel eğitim ve psikoterapi tekniklerinin kullandığı bireyselleştirilmiş eğitim programı ( BEP ) uygulandığında güçlüklerini aşabilirler ve sorunlarını farklılık / özellik olarak yaşabilirler.

• Bazı araştırmacılar öğrenme güçlüğü çekilen primer sorun alanına odaklanmakta ,
• Okuma bozukluğu için Disleksi
• Yazı bozukluğu için Disgrafi
• Aritmetik bozukluk için Diskalkuli
terimini kullanmaktadır.

Çoğunlukla farklı yoğunlukta üçü bir arada bulunur . Disleksi ve Öğrenme Bozukluğu sıklıkla Öğrenme güçlüğü ile eş anlamlı kullanılmaktadır.

• Özel Öğrenme bozukluğu “ zekası normal yada normalin üstünde olan ve zekasına uygun performans göstermeyen çocuklar için kullanılır.”
• Öğrenme bozukluğu her hangi bir duyusal , fiziksel , ruhsal , kültürel soruna bağlı olmayan okuma , yazma , matematik kendini ifade etme, mekanda yönelme, alanlarından birbirinde yada tümünde güçlük çeken çocukları kapsar.

GÖRÜLME OLASILIĞI

• Bütün çocukların yaklaşık %50 si okul yılları boyunca bazı sorunlarla karşılaşabilmektedir.Bunların %10-15’si ise öğrenme güçlüğü sorunudur.Pratikte bunun anlamı 30 kişilik bir sınıfta 3-4 çocuk, 20 kişilik bir sınıfta ise 2-3 çocuktur.
• Ö.Ö.G.’li kişilerin %25-30’unda dikkat eksikliği ve hiperaktivite vardır.
• Dikkat eksikliği ve hiperaktivite olan kişilerin %75-80’ inde Ö.Ö.G. vardır

TARİHÇESİ

İlk Öğrenme Bozukluğu vakası 1896 yılında Dr . Morgan tarafından konjenital kelime körlüğü tanısıyla yayınlanmıştır.Morgan 14 Yaşındaki Percy ‘ nin yaşıtları kadar sağlıklı olduğu halde hiçbir sözcüğü doğru okuyamadığını ve hatasız yazamadığını belirlemiştir.. Bu vakanın adını bile Precy yazdığını , ama 785.852.017 yi hemen okuyabildiğini aritmatikte bir sorun olmadığını bildirmiştir.

1925 Yılında ABD de Orton Ve arkadaşları hiçbir fiziksel ve zihinsel problemleri olmadığı halde okumayı yazmayı öğrenmede güçlük çeken çocuklarla çalışmışlarve gelişimsel kelime körlüğü görsel algı ve görsel hafıza alanındakifonksiyon bozukluğuna bağlı olduğunu ve bunun gelişme gecikmesinden kaynakladığını ileri sürmüştür.

Öğrenme güçlükleriyle ilgili literatürde 1930/1940 larda beyin davranış ilişkisinin yoğun şekilde araştırıldığı ve hiperaktivite , dikkat , öğrenme bozuklukları ile duyusal sorunlar alanında kavram karmaşasının başladığı görülmektedir.O tarihlerde yapılan araştırmalarda , öğrenme güçlüklerinin beyin hasarından kaynaklandığı ve nörolojik bir bozukluk olduğu ileri sürülmüştür.

Bu çocuklar normal görünümlü oldukları için de beyindeki hasarın hafif olduğu varsayılıp minimal Brain Damage tanısı kullanılmıştır.( Farnham Diggory , 1984 Silver , 1993 )
Bakker ve arkadaşları 1987 hemisfer fonksiyonlarına dayanarak disleksiyi iki gruba ayırmıştır.
 

Diskalkuli: Matematik Öğrenme Bozukluğu

Matematik dersinde ilkokuldan beri hep başarısız mısınız? Ya da rakamlar, denklemler, işlemler… bunlar sizin için bir kâbus mu? Sorun bir türlü rayına oturmayan eğitim sistemi mi yoksa yeterince zeki olmamak mı? Bunların hiçbiri olmayabilir. Belki de bu durumun sebebi “Diskalkuli” yani matematik öğrenme bozukluğudur.

Toplumumuzda önceden beri yer etmiş olan anlayışa göre matematik yapamamak, matematikten anlamamak zekâ geriliğiyle ilişkilendirilir ama diskalkulik bireyler için durum hiç de öyle değil.

Diskalkuli, 1980’ lerde yapılan araştırmalarla ulaşılan, beynin bir bölümünün doğru çalışmaması sonucu ortaya çıkan matematik öğrenme bozukluğudur. Beynin matematiksel ve aritmetik işlemlerle ilgili olan kısmındaki bozukluğu genel olarak zekâ ile ilişkilendirmek yanlış olur. Diskalkuli “matematiksel ilişkileri anlama, yazma ve hesaplamada, sayısal sembolleri tanıma, kullanma ve yazmada bozukluk ya da eksiklik” (Beachman, 2003) olarak tanımlanır.

Diskalkuli çocukların % 5 inde görülebilmektedir. İlkokul birinci sınıfta fark edilemeyebilir ama ikinci ve üçüncü sınıfa doğru kendini gösterecektir. Diskalkulinin nedenleri arasında farklı görüşler var. Bir görüşe göre bu durum kalıtımsal; başka bir görüşe göre beyindeki biyolojik bir hastalık. Bunların dışında duygusal ve sosyal problemlerden de kaynaklanabileceği yönünde görüşler var. Sebebi ne olursa olsun diskalkulinin tam bir tedavisi yok.

Diskalkuli yalnızca okulda matematik derslerinde sorun yaşamanıza neden olmaz aynı zamanda günlük hayatı da zorlaştırıcı bir etkiye sahiptir. Peki diskalkuliye sahip olan bireyler tam olarak hangi belirtileri gösterir?

  • Problem çözümü için strateji geliştirememe
  • Zayıf bellek nedeniyle yapılan hesaplama hataları
  • Kesirleri anlamada güçlük yaşama
  • Çarpma, bölme, toplama ve çıkarma işlemlerinde güçlük çekme
  • Analog saatleri okumada zorluk yaşama
  • Sayıları birbiriyle kıyaslayamama; negatif ve pozitif sayıları ayırt edememe
  • İşlemleri parmak kullanarak yapma
  • Zamanla ilgili kavramları anlamada güçlük çekme; gün, ay, yıl vb.
  • Sağ, sol kavramları ve yer, yön belirtmede güçlük çekme

Bu semptomlar diskalkuliyi tanımak için önemli ama sadece bunlardan ibaret olduğunu söyleyemeyiz, bireyler farklılaştıkça belirtiler de farklılaşabilir. Bütün bu semptomlarla birlikte öğrenciler ilk başta okulda matematik dersinde basit işlemlerde bile zorlanır, matematik onlar için adeta anlaşılması çok zor bir dil haline gelir. Gittikçe karmaşıklaşan konular ile birlikte öğrenme güçlüğü çeken öğrenciler iyice kendini matematikten soyutlayıp öğrenilmiş çaresizlikle bu durumu kabullenirler.

Diskalkulinin tam bir tedavisi olmasa da özel bir eğitim ile günlük yaşamı sınırlandıran etkileri en aza indirilebilir. Öncelikle bu öğrenciler erken yaşta fark edilip onlar için ayrı bir eğitim modeli hazırlanmalıdır. Özel ilgi gerektiren kavramlar ve işlemlere yoğunlaşılmalı ve öğrenmeleri için gerekli süre ve ortam sağlanmalıdır. Bu öğrencilerin çok iyi birer matematikçi olmaları beklenmese de günlük yaşamını idame ettirebilecek ve temel eğitimini tamamlayacak derecede matematik öğrenmeleri verilecek özel eğitimle sağlanabilir.

DİSKALKULİ GÜÇLÜĞÜ YAŞAYAN ÇOCUKLARDA ÖZEL EĞİTİM hakkında bilgi, terapi ve danışmanlık almak için kurumumuzu ziyaret edebilir, Ücretsiz danışmanlık, özel egitim ve randevu almak için 0212 685 10 13 numaralı telefonumuzdan iletişim kurabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top